Patron - şirket ilişkisini, futbol takımı ile takım kaptanı ilişkisine benzetiyorum. Patron, şirketi mahalle takımı olarak kuruyor. Saha küçük, rakipler kendi dişine göre, takım ufak, kendisi de hem kaptan hem oyuncu. Maçlar halı, toprak, çim sahaya hatta stadyumlara taşınsa da patron çoğunlukla kaptan ve oyuncu olmaya devam ediyor. Halbuki takım lig atladıkça kaptanlıktan teknik direktörlüğe, hatta kulüp başkanlığı koltuğuna geçmesi gerekiyor.
Patronun bu rol değişimini başarabilmesinin, şirketin gerçek anlamda lig atlamasının en önemli kriteri olduğunu düşünüyorum. Bu geçişi yapmak Patronlar açısından çok kolay değil tabii ki. Geçişin önünde çoğunlukla kendilerinden kaynaklı olan engeller var;
1. Oyunda olmak, bilgi ve tecrübelerini göstermek hoşlarına gidiyor
En başından beri sahanın her kademesinde oynadıklarından, şirketteki her işi en ince ayrıntısına kadar biliyorlar. Derin bilgi ve tecrübelerini icra etmek, oyunculuk hünerlerini göstermekten haz alıyorlar.
2. Geçişleri farketmiyorlar
Şirketin mahalle maçından halı, toprak, çim sahaya geçtiğini ticari olarak farkediyorlar. Lâkin bu geçişlerle birlikte kendi görev ve sorumluluklarının değişmesi gerektiğini farketmiyor ya da farketmek istemiyorlar. Görmezden geliyor, öteliyor, ekip yetiştirmiyor, şirketteki işleyişin ana omurgası haline geliyor, tek adam haline dönüşüyor.
3. Başarı zehirlenmesi tuzağına düşüyorlar
Takım kaptanlığından teknik direktörlüğe geçiş Patronun kendisi için de yenilikler anlamına geliyor. İşi yönetmekten, insan yönetmeye geçmesi, daha üst liglerde koşturacak takım kurması, kimi alanlarda kendisinden daha bilgili ve tecrübeli insanları ekibe dahil edebilmesi gibi ticari kabiliyetleri dışında yeni beceriler kazanması gerekiyor. Kendisi için yeni olan bu konulara ya odaklanmıyor ya da ticari başarıyı getiren kabiliyetlerinin burada da işe yarayacağı yanılgısına düşüyorlar.
4. Kontrolü kaybetmekten korkuyorlar
Aslında bu madde hem sebep hem de sonuç. Kontrolü kaybederim endişesiyle teknik direktörlüğe geçemiyorlar, bu da geri çekilmelerini sağlayacak sisteme bağlı kontrol ve denetim mekanizmaları kurmalarına engel oluyor.
Engellerin çözümleri engellerin içinde aslında.
Öncelikle şirketin lig atladığını ve buna bağlı olarak da bu ligin ticari kabiliyet dışında da kendisine rol ve sorumluluk yüklediğinin farkına varacaklar,
Bu rol ve sorumluluklar için kendilerini geliştirmek için çaba harcayacaklar,
Bilmedikleri, tecrübe etmedikleri konular olduğunu, ticari kabiliyetlerinin şirketin yeni ligdeki ihtiyaçlarına yetemeyeceğini farkedecekler,
Sahada top koşturmadan ziyade şirketi bir üst lige hazırlayacak yeni haz alanları keşfedecekler.
Fotoğraf : Kampus Production from Pexels
Blog yazılarımızdan haberdar olmak için bültenimize üye olabilirsiniz.
Yorumlar