top of page
Yazarın fotoğrafıMurat Yıldız

İnsan'a Göre iş mi, İşe Göre İnsan mı?

Rahmetli Sabri Ülker'e atfen duymuştum. "Şirketi 3K ile yönetirsiniz" demiş. "Kapı, Kasa, Kantar". Yani, İnsan, Para, Stok.


3K'yı şöyle anlıyorum.

  • Kapı : Kimi, hangi profildeki insanları şirkete aldığınız ve şirketten çıkardığınız,

  • Kasa : Parayı şirkete nasıl aldığınız ve şirketten nasıl çıkardığınız,

  • Kantar : Stoğu (hammadde, makine ekipman, mamul vb) şirkete nasıl aldığınız ve şirketten nasıl çıkardığınızı doğru yönetebilirseniz şirketi de yönetebilirsiniz.

Bu 3K nın doğru yönetilebilmesi için de iş hayatımın bana öğrettiği temel 2 çıkar çatışması ilkesi var. Güçler ayrılığı ilkesi de diyebilirsiniz.

  • Satın alan harcayamaz (ya da tam tersi)

  • İcra eden kontrol edemez ( ya da tam tersi)

Şirketlerde emektar Hasan, teyze kızı Ayşe'ye verilen işlerde "güven" sebebiyle bu ilkeler akla bile gelmiyor. Güvenilir olduklarından dolayı hiç olmayacak görevler olmayacak kişilerde birikiveriyor. Kalite, üretime bağlı oluyor; satınalmayı kimin yaptığı belli olmuyor vs vs.. Yapının sağlıklı işlemesine uygun insanlar istihdam etmek yerine, "güvenilir" insana göre işleyiş kuruluyor. Bunun sonunda da karadüzen bir sistem ortaya çıkıyor. Hayırlı olsun :(

Bunlar önlenemez mi? Tabii ki önlenir.

Nasıl ki makine ekipman alınırken, bina yatırımı yapılırken kırk kere düşünülüp, olası tüm finansman kaynakları elden geçirilerek, en ince ayrıntısına kadar hesaplar yapılıyorsa; şirket büyürken de yapıyı nasıl oluşturalım, bugünkü yapacağımız hatalar yarın bir gün başımıza ne çoraplar örer diye düşünüldüğünde, kolaycılığa kaçıp "güvenilir" Hasan'a işler yığılmadığında bu sıkıntılar da önlenebilir.


Fotoğraf : patheos.com


 

Blog yazılarımızdan haberdar olmak için bültenimize üye olabilirsiniz.

 

0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page