Bir zamanlar bir yöneticim "ciro bin ayıp örter" demişti. Benzer şekilde ciro artışı ve büyümenin orta ölçekli şirketlerin kurumsal gelişimlerine engel iyi bir problem saklayıcı olduğunu görüyorum. İki sebeple.
"Nasıl olsa büyüyoruz, para kazanıyoruz" cümleleri baraj sularının yükselip mezar taşlarını sakladığı gibi şirketteki problemleri görünmez hale getiriyor.
Büyümenin getirdiği iş yoğunluğu, telaşı ve girdabı üst yönetim dahil olmak üzere tüm çalışanları önemli olan ve fakat acil olmayan konuların ötelenmesine, ihmal edilmesine sebep oluyor.
Aslolan şirkette işler yolundayken şirketin gelişimi için çaba göstermektir. Yoksa tahmin edeceğiniz üzere sular çekilip mezar taşları ortaya çıktığında, satış ve büyüme yavaşladığında kurumsal gelişim problemleriyle uğraşacak ne moral kalır ne de enerji.
Peki işler yolundayken, baraj sularının altında kalan sıkıntıları nasıl farkedebiliriz.
Büyümeyi taşıyabilmesi için şirketin 4 temel alandaki kabiliyetlerini büyümeyle eş zamanlı olarak artırması gerekir. Bu 4 alanda dair şirketin kabiliyetlerini sorgulayabileceğimiz birkaç örnek vereyim.
İnsan (Beşeri Sermaye)
(Şirketin büyümesini taşıyabilecek) İnsan yetiştiriyor muyuz?
Görevlendirmeleri liyakate göre mi yapıyoruz? Liyakati ölçüyor muyuz?
Vasıflı çalışanları elde tutmak için planımız var mı?
Kendisi işten ayrılanların sebeplerini anlayıp, tedbir almaya çalışıyor muyuz?
Çalışanların moral, motivasyon, gelişimi için planlı, amaca yönelik, bütçeli çaba gösteriyor muyuz?
Kazancımızı çalışanlarla paylaşıyor muyuz? (Prim, ödüllendirme vb)
Organizasyon (Yapı)
Birimlerin ve koltukların sorumluluk ve yetkileri net mi?
Destek birimler müstakil olarak ihdas edilmiş mi? Sağlıklı çalışıyorlar mı? (insan kaynakları, mali işler, kalite yönetimi, bilgi işlem, iç denetim gibi)
Sistem
İş yapış tarzımızda planlama kültürü/alışkanlığı var mı?
Birimler arası, birimlerin yönetime, yönetimin çalışanlara hesap verme sorumluluğu var mı?
Yönetim, birimler ve kişilerin performans kriterleri belli mi?
Bütçe yapıyor muyuz?
Ölçüyor muyuz (Satışları, kapasiteyi, üretimi, maliyetleri vb)?
Şirketin gerçek performansını gösteren mali tablolar periyodik hazırlanıyor mu? Tablolar şirketin geleceğine yön verecek şekilde kullanılıyor mu?
Maliyet analizleri yapılıyor mu?
Araç
İşler yazılımlar (ERP) üzerinden mi yapılıyor?
Raporlamalar yazılımların verisi ile mi oluyor?
Her bir alan ile örnek birkaç soru ekledim. Bu soru listesini çoğaltabilirsiniz. Bu envanter bir bütün olarak yapıldığında aslında şirketin Kurumsal Olgunluk seviyesini ve gelişim yol haritasını ortaya koymaktadır.
Bu sorulara hayır cevabı verdiğiniz konular başınızı ağrıtacak önemli problemlere sebep olacaktır. İşin zor tarafı bu konular makine, tesis yatırımı gibi para verelim hemen olsun tarzı iyileştirmeler değildir. Hemen hepsi insana ve kültüre dayalı olup uzun süreli yatırımla mümkün olmaktadır.
Fotoğraf - Kaynak
Blog yazılarımızdan haberdar olmak için bültenimize üye olabilirsiniz.
Comments