Merhabalar, ismim Adnan Adil.
Herhalde hayatımdaki ilk önemli kararı Ankara Atatürk Anadolu Lisesi’nden Fen bölümü mezunu olurken, üniversite sınavına TM’den girerek İşletme kazanarak yaptım. Bugün geriye baktığımda bu kararı çok bilinçli mi aldım hatırlamıyorum ama iyi ki dediğim önemli bir adım olduğunu biliyorum. Satışla ilgili hikayem de 1999 yılında henüz üniversite 3. Sınıfın yazında, Coca Cola’da “sales trainee” olarak yaptığım stajla başladı. Öyle ki o staj beni 1 sene sonra, son finalimi verdiğim Cuma gününden sonraki ilk iş günü, henüz diplomamı dahi almamışken, yine Coca Cola’da bana profesyonel hayatın başlangıcını yapmamı sağlayacaktı. Satışla ilgili ilk aşkım böyle başladı. Ankara’da Esat, Cebeci, Abidinpaşa ve Mamak semtlerinin sokaklarında bakkal market dolaşıp gazlı içecek siparişi topluyordum. Ondan beridir hem sahanın tozunu yutmaya hem de masabaşında satış kurgulamaya devam ediyorum.
Profesyonel hayata atılalı 22 sene oldu. Bunun büyük bir bölümünde satış ekiplerinin yöneticiliğini yaptım, yeni iş birimleri kurup yönettim, perakende ve toptan mağazacılık alanında ciddi tecrübelerim oldu. Operasyondan lojistiğe, satınalmadan pazarlamaya bir çok farklı alanda üst düzey yöneticilik yaptım, strateji takımlarında önemli roller üstlendim.
Bugün geriye dönüp baktığımda, üstlendiğim yöneticilik rollerinden daha çok kendimi ve yaptığım işi geliştirdiğim deneyimlerin bende daha çok ettiğini görüyorum. Tabi ki, edinilen pozisyonların sağladığı statü ve unvanlar bir yönetici için gurur kaynağıdır; ama bugün benim için daha önemli ve değerli olan: 1) Birlikte çalıştığım, beraber öğrendiğim, naçizane bişeyler öğrettiğim bir çok arkadaşımı iyi yerlerde görmek 2) Bazılarını bizatihi kurup, bazılarının da gelişmesine katkı sağladığım organizasyonların hala devam eden başarılarını izlemek.
22 yıl sonra, bugün de en önemli amacım gelişmek ve geliştirmek. Hiçbir şey bilmiyormuş gibi okumak. Elimden geldiğince alanımdaki yenilikleri takip etmek. Yine ve daima sahada olmak, haberi ilk ağızdan almak.
Hal böyle olunca, kurumsal hayatın ve içindeki karmaşanın bana yetmediğini fark ettim ve niyet ettim hem bilgi-birikimimi daha fazla aktarabileceğim, hem de daha çok öğrenebileceğim bir alan olan “executive consulting” ya da “executive coaching” yapmaya. (Bu kavramları Türkçe yazamadığım için mazur görün, “icracı danışman” ya da “icranın içinde bir tavsiye verici”den daha fazlası olduğu için böyle ifade etmek zorunda kaldım).
Bilirsiniz tıpta karmaşık bir vaka ile karşılaşıldığında alanında uzman hekimler “konsültasyon” yaparlar. Aslında İngilizce consultation kelimesi, -aynı tıpta kullanıldığı gibi- mana olarak hem istişareyi hem danışmayı hem de sonuca gidecek tavsiyeyi içerir. Bizim de yapmaya çalıştığımız tam da budur; organizasyonun içinden fotoğrafı çekerken, çözümü de yine organizasyonun içinde kalarak ve net sorumluluk alarak çözüme kavuşturmak.
Formel özgeçmişim için Linkedin profilime göz atabilirsiniz.
Görüşmek üzere,
Selamlarımla,
Adnan